Bond Filmlerinin Perde Arkası Gerçekleri
James Bond filmleri İngiliz kültürünün bir parçası. Ayrıca sinema tarihinde en çok gişe başarısı gösteren filmlerden. Ama gözden kaçırılmaması gereken nokta bu filmlerin gişe başarısından çok gösterdikleri gelir başarısı.Çünkü gişe geliri Bond filmlerinin küçük bir kısmını oluşturuyor. Asıl gelir alınan reklamlardan ve ürün satışlarından geliyor. Bunun için çok değişik formüllere başvuruluyor. Bunun en bilinen örneği “Ürün yerleştirme.” Özellikle seksenli yıllarda firmalar otomobillerini, saatlerini, otellerini göstermek için milyonlar ödedi. Firmaların reklam vermek için bu kadar uğraşmalarının nedenleri arasında her filmde değişik ülkelerin ve mekanların kullanılması geliyor.
Türkiye Favorilerden
Bond her filminde mutlaka bir kışlık ve bir yazlık tatil beldesine, birkaç dünya metropolüne ve en az bir kere tanınmayan egzotik bir mekana uğruyor. Bu arada James Bond’un dört kere İstanbul’a uğramışlığı var. Bu yüzden İstanbul ayrıcalıklı bir şehir sayılabilir. Bond’un görüneceği kentler konusunda yapımcılar o kadar dikkatli davranıyorlar ki sonuçta kentler kendi ayaklarıyla gelip yapımcılara para öder hale geliyorlar. Son Bond filmdeki iki kayak merkezi bu yolla seçilmiş. Yapımcılar ayrıca filme mekan olacak ülkelerin politik meselelerine, kültürel hassasiyetlerine dikkat ediyorlar. Örneğin ırkçılıkla suçlanmamak için siyahi hedef göstermiyorlar. Yerel dengelere de gayet duyarlı olan Bond böylece Britanya’nın denizaşırı ülkelerde yürüttüğü siyasetin beyazperdedeki yansıması oluyor.